Kurtulmuş, İstanbul Göztepe’deki TBMM Filizi Köşk Sosyal Tesisi’nde medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle iftar programında bir araya geldi.
Numan Kurtulmuş, bu hafta sonu yerel seçimlerin gerçekleşeceğine işaret ederek, “Seçim kampanyası şimdiye kadar nezaketli ve olgun bir şekilde devam ediyor. Ümit ederiz ki sonuna kadar böyle devam eder. Seçim günü de büyük bir demokratik olgunlukla ve çok büyük bir katılımla yerel seçimleri geride bırakmış oluruz.” dedi.
Kurtulmuş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana yurtdışı ziyaretlerinde ve katıldığı uluslararası konferanslarda 100’e yakın cumhurbaşkanı, başbakan, meclis başkanı ve üst düzey devlet yöneticisiyle görüştüğünü anımsatarak, görüşmelerinde dünyadaki sorun alanlarına ilişkin Türkiye’nin perspektifini anlattığını aktardı.
Gazze başta olmak üzere Rusya-Ukrayna savaşı, Kıbrıs meselesi, Kafkaslar’daki tehlikeli gelişmelerin çözümüne ilişkin Türkiye’nin tekliflerini gündemde tutmaya gayret ettiklerini dile getiren Kurtulmuş, “Seçimden sonra da ağırlıklı olarak dış politika, Türkiye’nin gündemini belirleyecektir.” diye konuştu.
Yeni anayasa ve iç tüzük
Kurtulmuş, yeni anayasa meselesinin, “Bu anayasadan artık bıktık, bu geride kaldı, bunun yerine yeni bir metin yazalım” konusu olmadığının altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Aslında mesele, bir metin yazmak da değil; bunun ötesinde, 12 Eylül’ün getirmiş olduğu bu antidemokratik yapıdan, o ruhtan Türkiye’nin kurtulması… Hakikaten siviller eliyle yapılmış, parlamentoda yapılmış, demokrat, kuşatıcı bir anayasanın yapılması Türkiye için elzemdir. Bunun için gayret edeceğiz. Tabii hemen seçimden sonra, belki de anayasa sürecinden daha kolay sonuç alabileceğimiz bir süreç, Meclis’te yeni bir iç tüzüğün hazırlanmasıdır. Meclis Başkanlığı olarak; öncelikle daha rahat, daha kolay alan olduğu için iç tüzükten başlayarak Meclis’teki demokratik standartları yükseltecek, yasama kalitesini güçlendirecek, Meclis’in etkisini ve ağırlığını artıracak bir iç tüzüğü Meclis’te grubu bulunan partilerle görüşerek gündeme almayı, eş zamanlı olarak da anayasa çalışmalarını sürdürmeyi düşünüyoruz.”
Meclis’te altı siyasi parti grubu ve 14 siyasi partinin bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, oy verenlerin yüzde 95’inin parlamentoda temsil edildiğini belirtti.
Numan Kurtulmuş, şu görüşleri dile getirdi:
“Parlamentoda iyi bir şekilde bu müzakereleri sürdürmeyi başarırsak bundan sonuç alabileceğimizi ümit ediyorum. Ben de şahsen seçimden sonraki dönemde yeni anayasa meselesini başta grubu bulunan siyasi partilerle görüşerek takip edeceğim. Bazı siyasi partilerin anayasa hazırlıkları var ama bütün siyasi partilerin bu süreçte yeni anayasaya ilişkin hazırlıklar yapmalarını bekliyorum.
Meclis Başkanı olarak akademinin, hukuk çevrelerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve yeni bir anayasa ihtiyacını hisseden, sözü olan herkesin sözünün dinleneceği ve bundan istifade edileceği bir anayasa yapım sürecini demokratik bir hassasiyetle başlatacağız. Ümit ediyorum ki ön yargısız bir şekilde Meclis’te grubu bulunan partiler ve diğer kanaat oluşturacak sivil toplum kesimleri bu sürece katkıda bulunur.”
Geçmişteki çalışmalarda siyasi partilerin 64 madde üzerinde uzlaştığı bir metnin bulunduğunu hatırlatan Kurtulmuş, “Bugün tahmin ediyorum çok daha fazla maddede partilerin uzlaşmaları mümkündür. Burada esas olan şey, bu tartışmanın doğru zeminde ve doğru yöntemlerle sürdürülmesidir. Doğru zemin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. TBMM’nin inisiyatifinde, halkın ihtiyaçları neyse, hangi konular gündeme geliyorsa bunları ön yargısız bir şekilde tartışmaktır.” dedi.
Anayasa hazırlığının biraz uzun vakit alabileceğini kaydeden Kurtulmuş, Meclis yeni yasama dönemine başladığında anayasa tartışmalarının Meclis’te yapılabileceğine inandığını söyledi.